Annesinin babasının tek çocuğu olan Merve çok sağlıklı bir çocukmuş. Aynı zamanda babasının işleri çok iyi olduğu için de bir oda dolusu oyuncağı varmış. Çok güzel kıyafetleri olan Merve’yi ailesi gezdiriyormuş. Eğlenmesi, mutlu olması için sürekli çaba gösteriyorlarmış. Buna rağmen Merve’yi mutlu etmek neredeyse imkansızmış. Her alınan oyuncakta, gittiği yerde hatta kıyafetlerde kusur buluyor ve beğenmiyormuş.
Onun bu hiçbir şeyden memnun olmayan mutsuz halleri anne ve babasını çok üzüyormuş. Bu duruma nasıl çare bulacaklarını düşünüyor ve çözüm arıyorlarmış. Onlar bu duruma çözüm ararken çözüm kendiliğinden gelmiş. Evlerinde yardımcı olarak çalışan Meryem bir gün Merve ile aynı yaşta olan kızı Burcu’yu yanında getirmek zorunda kalmış. Burcu’nun üzerinde kendisine küçük gelen elbiseleri elinde de eski olduğu belli olan oyuncak bebeği varmış. Merve’nin annesi Burcu’nun elinden tutarak Merve’nin odasına götürmüş. “Merve yavrum bak sana arkadaş getirdim. Adı Burcu birlikte oynamak ister misin?” diye sormuş.
Burcu’yu gören Merve: “Anne ben sana arkadaş istemediğimi söylemedim mi? Ben yalnız kalmak istiyorum.” demiş. Burcu, Merve’nin sözlerine çok üzülmüş hemen arkasını dönerek annesinin yanına gitmiş. Meryem kızını teselli etmiş: “Sen bahçede tek başına oyna kızım, Merve bugün biraz rahatsızmış, onu rahatsız etmeyelim.” demiş. Burcu annesini üzmemek için gözlerini silmiş ve tek oyuncağı olan bebeğiyle bahçeye çıkmış. Ağaçların altına oturmuş ve orada tek başına evcilik oynamaya başlamış.
Merve, Burcu’yu yanında istememiş ama bir yandan da merak etmiş. Pencereye yaklaşmış ve onu izlemeye başlamış. Burcu elbisesi kendisine küçük gelse de ve elinde sadece bir oyuncağı olsa da çok mutlu görünüyormuş.
Dayanamamış bahçeye Burcu’nun yanına inmiş: “Sen ne garip bir çocuksun. Ben sana kötü davrandım, üstelik doğru düzgün oyuncağın yok ama sen hala mutlusun nasıl olur bu?” demiş. Burcu: “Asıl senin bir sürü oyuncağın, kıyafetin var, ailen seni mutlu etmek için etrafında dolanıyor sen nasıl mutsuz oluyorsun ya benim yerimde olsan ne yapardın?” demiş. Merve, Burcu’nun bu sözlerine hak vermiş. Sahip olduğu her şey için şükür etmiş ve onun gözlerinin açılmasını sağlayan Burcu’ya sarılmış ve iki kız yakın arkadaş olmuşlar.